TEREKENİN KORUNMASINA YÖNELİK ÖNLEMLER NELERDİR?
Tereke, bir kişinin ölümüyle geride bıraktığı mal varlığının tamamını ifade eder. Terekenin korunması, mirasçılar arasındaki hakların güvence altına alınması ve terekenin dağıtım sürecinde değer kaybetmemesi açısından büyük önem taşır. Türk Medeni Kanunu, terekenin korunmasına yönelik çeşitli önlemler öngörmüştür. Bu önlemler, terekenin doğru bir şekilde yönetilmesini ve mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaştırılmasını amaçlar.
Hukuki Dayanak
Terekenin korunmasına yönelik önlemler, Türk Medeni Kanunu’nun 589. ve 598. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler, terekenin korunması için alınacak önlemleri ve bu önlemlerin nasıl uygulanacağını belirler.
Terekenin Korunmasına Yönelik Temel Önlemler
Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.
Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir.
Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hâkimin re’sen karar verdiği hâllerde Devlet tarafından karşılanır.
Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hâkimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hâkimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hâkimine gönderir.
- Terekenin Tespiti ve Defter Tutulması:
- Terekenin Tespiti: Terekenin tespiti, terekeye dahil olan mal ve hakların belirlenmesi sürecidir. Terekenin Tespiti davasında sulh hukuk hakimi, terekeye dahil malların tespit edilmesini ve kayıt altına alınmasını sağlar. İlgili yazı için tıklayın.
- Defter Tutulması: Terekenin defterinin tutulması, terekeye dahil malların ve borçların ayrıntılı bir şekilde kaydedilmesini içerir. Bu işlem, mirasçılar veya alacaklıların talebi üzerine yapılabilir. Defter tutulması, terekenin doğru bir şekilde yönetilmesi ve paylaşılması için önemlidir. İlgili yazı için tıklayın.
Aşağıdaki sebeplerden birinin gerçekleşmesi hâlinde sulh hâkimi terekenin defterinin tutulmasına karar verir ve defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanır:
- Mirasçılar arasında vesayet altına alınmış olan veya alınması gereken kimse varsa,
- Mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi de yoksa,
- Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa,
- Tereke Mallarının Muhafazası ve Yönetimi:
- Terekenin resmen yönetilmesi: Terekenin korunması amacıyla geçici olarak bir yönetici atanabilir. Terekeyi resmen yöneten sulh hâkimi veya onun yönetimle görevlendirdiği kimse, resmen yönetme sebeplerinin ortadan kalkmasına ya da paylaştırmaya kadar, terekeyi hak sahiplerinin haklarının kaybına meydan vermeyecek biçimde iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek, terekenin değer kaybetmemesi ve zarar görmemesi için gerekli önlemleri alır. İlgili yazı için tıklayın.
- Mühürleme: Terekeye dahil malların zarar görmemesi ve haksız kullanımlardan korunması amacıyla mühürlenmesi sağlanabilir. Mühürleme işlemi, tereke mallarının belirli bir süre boyunca kullanılmasını engeller.
Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemi alınır. Mühür altına alma yazımdan önce de yapılabilir.
Tereke mühürlenirken mirasbırakanla birlikte oturanların ihtiyaçları için gerekli eşya bir tutanakla tespit edilip güvenilir kişi olarak kendilerine bırakılır; taşınmazların onların oturmaları için zorunlu olan bölümleri, mühürlemenin dışında tutulur.
Alacaklıların istemi üzerine yapılan mühürleme, güvence altına alınan miktarla sınırlıdır. Alacaklıya güvence gösterildiği takdirde mühürleme yapılmaz, yapılmışsa kaldırılır.
- Vasiyetname ile ilgili işlemler
Teslim görevi ve alınacak önlemler
Mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamesinin, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hâkimine teslim edilmesi zorunludur.
Vasiyetnameyi düzenleyen veya muhafaza eden görevli ya da mirasbırakanın arzusu üzerine saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kimse, ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdür; aksi takdirde bu yüzden doğacak zarardan sorumludur.
Sulh hâkimi, teslim edilen vasiyetnameyi derhâl inceler, gerekli koruma önlemlerini alır; olanak varsa ilgilileri dinleyerek terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine veya resmen yönetilmesine karar verir. İlgili yazı için tıklayın.
Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi tarafından açılır ve ilgililere okunur.
Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır.
Mirasbırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır
Vasiyetnamenin İlgililere tebliği
Mirasta hak sahibi olanların her birine gideri terekeye ait olmak üzere, vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneği hâkim tarafından tebliğ edilir.
Nerede olduğu bilinmeyenlere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımları ilân yolu ile tebliğ olunur
- Mirasçılık belgesi
Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından kendilerine bildirilmesinden başlayarak bir ay içinde itiraz edilmedikçe, lehine tasarrufta bulunulan kimseye, sulh mahkemesince atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir.
Ölüme bağlı tasarrufun iptaline ilişkin dava hakkı saklıdır.
- Mirasçılar Arasında Ortaklık Oluşumu:
- Ortaklığın Yönetimi: Mirasçılar arasında terekenin korunması ve yönetimi amacıyla bir ortaklık oluşturulabilir. Bu ortaklık, terekenin doğru bir şekilde yönetilmesini ve mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.
- Ortaklığın Feshi: Mirasçılar, terekenin paylaşımı konusunda anlaşarak ortaklığı sona erdirebilirler. Ortaklığın sona ermesi, terekenin mirasçılar arasında paylaştırılmasını sağlar.
- Resmi Tasfiye:
- Resmi Tasfiye Süreci: Her mirasçı, mirası ret veya resmî deftere göre kabul edeceği yerde terekenin resmî tasfiyesini isteyebilir. Bu istem, birlikte mirasçı olanlardan birinin mirası kabul etmesi hâlinde dikkate alınmaz. Resmî tasfiye hâlinde mirasçılar, terekenin borçlarından sorumlu olmazlar. İlgili yazı için.
Sonuç
Terekenin korunmasına yönelik önlemler, mirasçıların haklarının korunması ve terekenin doğru bir şekilde yönetilmesi açısından büyük önem taşır. Türk Medeni Kanunu, terekenin tespiti, defter tutulması, tereke mallarının muhafazası ve yönetimi, mirasçılar arasında ortaklık oluşturulması, resmi tasfiye ve tereke yöneticisinin atanması gibi çeşitli önlemler öngörmüştür. Bu önlemler, terekenin değer kaybetmemesi ve mirasçılar arasında adil bir şekilde paylaşılması için gereklidir. Terekenin korunması sürecinde hukuki danışmanlık almak, işlemlerin doğru ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir. Bu sürecin doğru ve adil bir şekilde yürütülmesi için uzman İzmir Miras Hukuku Avukatı’nın rehberliği büyük önem taşır.